Mübadil Aile Hikayeleri: KOZANA KAYLABOSU'LU ARİZE SARIKAYA'NIN AİLE HİKAYESİ / Sertaç CİHAN


İsmail'in oğlu Molla Hüseyin

Buhara'dan Anadolu'ya gelmişler. Konya'ya yerleşmişler. Konya'da yaklaşık 100-150 yıl kaldıktan sonra Rumeli'nin fethedilmesi ile birlikte çalışkan ve becerikli oldukları için Fatih Sultan Mehmet tarafından Balkanları Türk ve Müslüman hale getirmek üzere Selanik'e gönderilirler. O zamanki adı ile Kaylabosu'na yerleştirilirler. Büyük dede İsmail'in ailesi, 600 koyunu, 40 merkebi, 3 tane evi olan geniş arazisinde tarımla uğraşan Kaylabosu'nun sayılı ailelerinden biri... 

Balkan savaşlarının kaybedilmesinin ardından Yunanistan'da yaşayan Müslüman Türkler, mübadeleye kadar köylerinde tam bir esir hayatı yaşamaya başlarlar. Çeteler tarafından sürekli tehdit edilmektedirler. Çetelere karşı köyün erkekleri gece-gündüz köylerini korumak için nöbet tutarlar. İsmail Dede, Yunan çeteler köylerine geldikleri zaman ailesini ve köyünü korumak için onlara bir koyun vererek köyden uzaklaşmalarını sağlar. 


Bir gün İsmail dedenin kardeşi Seyfullah hocanın  oğlu Eyüp, çetecilere karşı gelir. Çeteciler onu yanlarına alıp götürürler. Eyüp'ü demir çubuklarla döverler ve üç gün sonra getirip evin önüne atarlar. Eyüp dayı daha fazla dayanamaz, sabaha karşı ölür. Eyüp dayı öldürüldüğünde evli ve 2 çocuk babasıymış... Oğlunun acısı yüreğine düşen Esma anneanne aşağıdaki dizeleri söyler, ölene kadar dilinden düşmez...

Ankara'dan indirdiler 
Kanlı gömlek giydirdiler
Anneme söylemeyin
Oğlunu öldürdüler
Aslanlıyız, Osmanlıyız
Yunanlının esiriyiz.

Fatma babanne Porturazlı, evlendiğinde 13 yaşındaymış.

İsmail dedenin oğlu Molla Hüseyin ile Fatma'nın 7 çocuğu olur. 

Asne evli
Arize 18 yaşında
Hatice 16 yaşında
Sait 12 yaşında
Sabit 10 yaşında
Saniye 10 yaşında
Eşref 8 yaşında

Molla Hüseyin'in oğlu Sait'i dadısı, üç yaşında Sarıgöl'e düşürmüş ve söylememiş. Uzun süre ıslak kalan Sait, 75 yaşında vefat edene kadar hep hasta olarak yaşar. 6 ay çalışır, 6 ay yatarmış.

Fatma babaanne mübadele kararı çıktığında altınlarını yeleğinin içine diker. Fakat yolculukları o kadar uzun ve meşakkatlidir ki altın, para, pul, akçe hiçbir şey kalmaz ellerinde... Selanik'ten Türkiye'ye vapurla 12 günde geliyorlar. Vapurda Şevket amcanın 2 yaşında erkek bebeği ölür. Annesinin kucağından alınan bebek inzibatlar tarafından denize atılır.  Urla'ya getirilirler. Bir gömlekle karantinaya sokulup, ilaçlanırlar... 

Yazarın notu: Urla'daki karantina adasında karantinaya alınmak birçok mübadil aile için utanç verici bir durum olarak anlatılır. Yolculuklarının her anı çok acı olsa da, gururlu Rumeli insanlarını rencide etmişti.

Ömür dediğin dalda bir yaprak
Bin sene de yaşasan
Sonu kara toprak...

Molla Hüseyin ile Fatma'nın büyük kızları Asne, Türkiye'ye geldiğinde evli ve bir de erkek çocuğu varmış. Asne ve ailesi Çorum'a yerleştirilirken, anne ve babası, diğer kardeşleri ile birlikte Aksaray'a yerleştirilir. Yani aileler dağılır.

Çok zor ve uzun süren bu yolculuktan sonra, Aksaray'a geldiklerinde, bir karış toprak verilmediği gibi, altında ahır olan tek odalı güneş görmeyen bir eve yerleştirilirler. Toprakları yoktur ki ekip diksinler, karınlarını doyursunlar...

Aksaray'a geldikten birkaç ay sonra yokluktan Arize, Hatice ve Sabit arka arkaya veremden ölür. O kadar fakirdirler ki; Fatma babaanne ölen çocuklarını kendi yıkar. Dört yıl sonra kocası Molla Hüseyin'de ölür. Fatma babanne üç çocuğu ile kalakalır.

Can bedenden ayrılınca
Ten toprak olunca
Kader seni kime şikayet edeyim...

Fatma, Selanik Kaylobosu'ndan gelen ve Çorum'a yerleştirilen büyük kızı Asne'yi 40 yıl göremez. Tamamen tesadüf eseri birbirlerinin yaşadıklarını öğrenirler. Fatma babanneyi kızının yanına Çorum'a götürürler. Kızını görür ama artık zayıflayan kalbi bu mutluluğu kaldıramaz ve 4 gün sonra kızının evinde yatağında ruhunu teslim eder.

Sevgi sevmektir.
Aşk yanmaktır.
Onu bilmek marifettir.


Arize Sarıkaya Selanik'te....

Sait, ölen ablası Arize'yi çok severmiş. Bu yüzden doğan kız bebeğine ölen ablasının ismini verir. Arize Sarıkaya... İşte böyle Arize Sarıkaya'nın dedesinin hikayesi...




Şiirler, hikayesini bana anlatan, ölen halasının ismi verilen, şu anda 84 yaşında ama içindeki yaşama tutunma arzusuyla 18 yaşında hissettiren Arize Sarıkaya'ya ait...
                                                                                      
Kaynak: http://serhira.blogspot.com.tr/2016/03/kozana-kaylabosulu-arize-sarikayanin.html