Mübadil Aile Hikayeleri - UTKU EMEL VARDAR ARIBAŞ'IN AİLESİNİN HİKAYESİ / Sertaç CİHAN


Emel hanımın babaannesinin ismi, nüfus kayıtlarında "Hayriye" aile arasında "Sabur nine"... O zamanki mübadil şivesi ile "Kaylabosu"nda (Kaleobası-Kayıobasında)1888 yılında  doğmuş. Annesi Cemile Papi, Sabur nineye altı aylık hamileyken, babası Rus harbinde ölmüş. Lakapları Süleymanoğulları.. 

Sabur nine, 1882 doğumlu, Lakabı Pehlivanlar olan Mustafa ile Tarakçılar köyünde 10 gün 10 gece süren düğünle evlenir. Sabur nine, ailenin tek çocuğudur ve babasının maddi durumu gayet iyidir. Kaylabosu'na üç katlı bir konak yaptırırlar. Evin içinde kullanılan tüm malzemeler Atina'dan getirtilir. Çiftçilikle uğraşırlar. Yanlarında çalışanlara o kadar değer verirler ki, bakımını yaptıkları tarlaların başına 2 katlı evler yaptırırlar. Hem rahatça otursunlar, hem de tarlalarla ilgilensinler diye... 

Çok büyük ve verimli arazileri varmış. Ambarların kilitlenmesi ikindi ezanında başlar, akşam ezanında bitermiş. Mustafa iri yarı, çok güçlüymüş... Güreşte sırtını kimse yere getiremezmiş... Taa ki onu bu dünyadan koparan kolera illetine yakalanıncaya kadar... 1919 yılında ölmüş. Öyle büyük bir salgınmış ki bu...

Salı günü, Sabur ninenin annesi Cemile Papi'yi;
Çarşamba günü, Mustafa'nın abisi Sadettin'i;
Cuma günü, biricik eşi Mustafa Pehlivan'ı;
Cumartesi günü Sabur ninenin küçük oğlunu bu dünyadan koparmış. Bir haftada evinden dört cenaze çıkan Sabur nine acıların en büyüğünü yaşamış. Bu dünyada iki küçük evladıyla Şehabettin ve Azbiye (Nüfus kayıtlarındaki ismi Hayriye) ile kalakalmış. 

Acılar henüz bitmemiştir. Hasretin daha da büyüğü geridedir: Memleket hasreti...

Mübadele olduğunda Sabur nine 36 yaşında... Oğlu Şehabettin 15, kızı Hayriye 9 yaşında... Şehabettin 7 yaşında hafız olmuş... Babası Mustafa Pehlivan onun hafız olduğu görmüş... Sabur nine oğlu Şehabettin'i, Sultan Abdülhamid'in tahttan indirildiği 1909 yılında doğurdum dermiş.

1924 yılında memleketi bırakıp, vatan yollarına düşmüşler... Bilinmeze doğru adım adım... Bu arada yanlarında bir de inekleri varmış... Sabur ninenin kıymetlisi, bırakmaya kıyamadığı... Simsiyah, sadece alnının ortasında beyaz benek olan bir inek... Öyle aksi inekmiş ki; Sabur nineden başkası onu sağamazmış. Her sabah Sabur nine onu okşayarak "Nişim, nişim" diye severek sağarmış. Zor gelmişler Selaniğe... Bu arada Sabur nine, yol boyu her duraklamalarında halı tezgahını açıp halı dokurmuş... Acılarını dokuduğu halıya anlatırmış... 

Gülcemal Gemisi ile ilk İzmir'e inmişler. İzmir'e geldiklerinde  paraları bitmiş. Oradan Mersin'e gönderilmişler. Mersin'e indiklerinde o kadar fakirleşmişler ki; Sabur nine üzerindeki çarşafı çıkarıp çocuklarına çadır yapmış. Ardından trenle Konya'ya getirilmişler. Aksaray'ın ismini beğendiği için orada iskan edilmek istemiş. Orada, bıraktıkları malların karşılığı alamamışlar. Üç katlı konaktan çıkıp, iki oda eve yerleştirilip, 26 dönüm tarla verilmiş.
İskan kaydı Türkiye'ye geldikten sonra verilen mallara ilişkin verilen kayıttır. 

Sabur nine güçlü bir Rumeli kadını... Aksaray'a geldikten sonra da, ölene kadar, tarlalarının bakımından, evinin yapımına kadar bütün işleri kimseye bırakmamış. Kendi ilgilenmiş.


Sabur nineye ait yağdanlık
Utku Emel VARDAR ARIBAŞ'ın annesi Hilmiye

Annane Sabriye, Porturaz'lı... Lakabı Sabır... Mübadele olduğunda 50 yaşında... 5 çocuk annesi... Tefike, Kemal, Hilmiye (Emel Arıbaş'ın annesi), Şevki, Fikriye... Tefike Yunanistan'da evlenir, Mübadele ile getirildiklerinde Bursa'ya yerleştirilir... Sabriye annane ise; diğer dört çocuğu ile birlikte Konya Sille'ye yerleştiriliyor. Sabur nine, soyadı kanunu çıktığında "Vardar" soyadını almış.*

Sabur Ninenin çocukları Azbiye ve Şehabettin

Emel hanım ve ailesi bu sene Atalarının doğduğu topraklardaydı. Memleketin en güzel yerinden topraklar, köy çeşmelerinden sular alındı. Türkiye'ye getirilip mezarlarının üzerine serpildi... Vasiyetleri yerine getirmenin mutluluğunu yaşadılar.




Her Rumeli kadını gibi Emel hanımda sanatkar... Bu sene TOBB Aksaray Kadın Girişimciler Kurulu tarafından" Aksaray'ın ilk kadın terzisi" plaketi verilmiş.



15 yaşında Mübadil olarak memleketten vatana dönüş yapan Şehabettin'in kızı Utku Emel VARDAR ARIBAŞ'ın mübadil ailesinin hikayesi de işte böyle...

Yunanistan memlekettir, Türkiye vatandır bizlere...

*Yazarın notu:

Mübadiller Atatürk'e çok güvenir ve inanırlar. Soyadı Kanunu çıkarıldığında Atatürk'e yakın birkaç aile AOÇ'de Atatürk'ün yanına gelir ve
- "Paşam; size sormak istiyoruz, bizler hangi soyadları alalım?" der. Atatürk de;
- "Sizler Rumeli'den geldiniz. Gelecek nesillere aktarılacak, size oraları hatırlatacak soyadları alın" der...

Bu diyalog Mübadiller arasında hızla yayılır ve memleketlerindeki bir tepenin, ovanın, derenin, gölün ismi Mübadil ailelere soyadı olur.

Kaynak: http://serhira.blogspot.com.tr/2015/10/utku-emel-vardar-aribasin-ailesinin.html